BAYRAM DEĞİL, GEÇİM DERDİ: KAMU EMEKÇİSİNİN SOFRASI YOKSULLUKLA SINANIYOR

Kurban Bayramı yaklaşırken kamu emekçileri bir bayramı daha umutla değil kaygıyla karşılıyor. Çünkü sofralar eksik, cepler boş, geçim her geçen gün daha da imkânsız hale geliyor. Bayramın adı var ama tadı yok.
Biz kamu çalışanları, artık yalnızca görev başında değil, evlerimizde de bir mücadele içindeyiz. Enflasyon karşısında eriyen maaşlarımızla ne kurban kesebiliyoruz ne çocuklarımıza bayramlık alabiliyoruz. Et, soframıza haftada bir değil, Nazım’ın dediği gibi artık ayda bir uğrar hale geldi. Bir zamanlar temel ihtiyaç olan et, şimdi bayramda bile hayal.
Bayramlar, birlik ve beraberliğin, dayanışmanın günleridir. Ama bugün yaşadığımız tablo dayanışma değil ayrışma, eşitlik değil sefaletin tablosudur. Kamu çalışanı, en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale gelmişken, birileri lüks içinde bayram sofralarına oturuyor.
Güven Haber-Sen olarak sesleniyoruz: Bu ücretlerle ne bayram yaşanır, ne gelecek kurulur. Gerçek enflasyonun altında ezilen maaşlarla, çocuklarımıza umut değil ancak yoksulluk miras kalıyor. Her bayram öncesi verilen sadaka niteliğindeki ikramiyelerle bu düzeni meşrulaştıramazsınız.
Bizler insanca yaşayabileceğimiz bir ücret, güvenceli bir çalışma hayatı ve adil bir düzen talep ediyoruz. Kamu çalışanının alın teriyle alay eden bu düzene karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
Bu bayramda tüm emekçilerin ortak talebi şudur: Geçinmek lütuf değil, haktır!
Güven Haber-Sen Merkez Yönetim Kurulu